Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin görülen davanın 2’nci duruşması, 3’üncü gününde de devam etti. Yapılan savunmaların ardından Mahkeme Başkanı, kararın açıklanması için duruşmaya 21.00’a kadar ara verdi. Mahkeme Başkanı, 21.00’da son sözlerin alınacağını, sağlık personelinin de salonda hazır edilmesini istedi.
Diyarbakır’da Merkez Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolmasının ardından 19 gün sonra 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasında savunmalar bitti mahkeme heyeti kararın saat 21.00’da açıklanacağını bildirdi.
Tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.
### MAHKEME BAŞKANI: AMBULANS EKİBİ BURADA OLSUN
Yapılan savunmaların ardından Mahkeme Başkanı, kararın açıklanması için duruşmaya 21.00’a kadar ara verdi. Mahkeme Başkanı, 21.00’da son sözlerin alınacağını, sağlık personelinin de salonda hazır edilmesini istedi
### KARAR BU AKŞAM AÇIKLANACAK
3. günde anne Yüksel Güran son savunmasını yaptı. Sanıkların avukatları da mahkemede konuşmalarını gerçekleştirirken, mahkeme başkanı merak edilen soruya yanıt verdi. Mahkeme başkanı, bu gece kararın açıklanacağını belirtti. Duruşmaya saat 21.00’a kadar ara verilirken, kararın 21.00’da açıklanması bekleniyor.
### SON SAVUNMA ANNE YÜKSEL GÜRAN’DAN
Üçüncü gündeki duruşmada tutuklu yargılanan sanıklardan Enes Güran’ın son avukatı Mustafa Demir savunmasını yaptı. Daha sonra savunmasını yapan anne Yüksel Güran’ın siyah bir kıyafet tercih ettiği görüldü. Anne Yüksel Güran savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“Ben ilk gün mahkeme salonuna getirildim, burada bir anne bana ‘Başın sağ olsun’ dedi, çok mutlu oldum. Çünkü bana kimse başın sağ olsun deme fırsatı bulamadı. Ben anneyim. Demin salonda biri ofladı ‘Çok sıkıldım’ dedi. Siz ne için buradasınız? Hayatımı anlatacağım. Ben evlendiğim gün Arif ile birbirimize söz verdik asla birbirimize yalan söylemeyeceğiz diye. Ondan 7 çocuk dünyaya getirdim. Arif, alın teriyle bu yaşa getirdi. Kızım Tülin’in ölümüyle bile beni suçladılar. Tülin, Dağkapı Hastanesi’nde vefat etmeseydi, Tülin’in bile mezarını açacaklardı. Tülin’in raporu olduğunu herkes biliyordu. ‘Tülin’i bile merdivenden atmışsın’ dediler. Benim kızım özürlüydü, konuşamıyordu. En son nezarette bana dediler ki, ‘Dağkapı Hastanesi’ne gideceğiz, eğer orada vefat etmediyse hayatın bitti.’ 17 sene önce vefat etti çocuğum”
### “KIZIMIN MEZARINI BİLE GÖRMEDİM”
Yüksel Güran: (Narin’in kaybolduğu günü anlatıyor) Bütün çocuklar damda yatıyordu. En mutlu günümdü. Bahçeden domates topladım. Çok güzel bir kahvaltı hazırladım. O kadar mutluydum ki, çocuklarım etrafımda, Arif, Batman’a gitti. Narin benden topuz tokası istedi, bir bana bir abisi Enes’e sarıldı. O gün ne istediler Bırakmadılar kızıma kefen bile giydireyim. Ben mezarını bile görmedim. O gün son defa banyo yaptırdım. Benden patates istedi, cezaevinde patates geldiğinde ağlıyorum. Kızımı kuran kursuna gönderdim ve bir daha Narin’i görmedim, yemin ederim bir daha eve gelmedi.
Yüksel Güran: (Nevzat Bahtiyar’ın avukatına) Sen dün Rojin’in babası için ağladın. Bir adam, 8 yaşındaki Narin’i çuvala koyuyor, dere kenarına götürüyor. Hani diyor ya ’30 dakika ip aradım’ diye. Suyun içine koyuyor, üzerine taş koyuyor. Sonra gelip namaz kılıyor. Ben Rojin’in babası için gözyaşı dökerim, sen dökme. Eminim, onlar da Narin için, bizim için ağlıyordur. Biz birbirimizi anlarız, sen değil.
### ANNE GÜRAN MAHKEME SALONUNDA BAŞÖRTÜSÜNÜ ÇIKARDI
Anne Yüksel Güran, büyük amcasından özür dileyerek başörtüsünü çıkardı. Saçları omzundan aşağı kadar uzun ve dip boyası gelmiş şekilde sarıydı. Narin’in elinde saç teli bulunmuştu. Saç kılları siyah renk denmişti. Yüksel Güran’ın saçı sarı.
### “BİZ O KÖPEĞİ HİÇ TANIYAMADIK”
Anne Yüksel Güran’ın ardından avukatları söz alarak savunmalarını yaptı. Anne Yüksel Güran’ın avukatı Doğuşcan Kurucu:
“Bu dosyadan prim yapan bazı gazetecilerden birinin en büyük haberi, ‘Ramazan, kız öldü mü yaşıyor mu?’ gibi bir ses kaydıydı. Ancak böyle bir haberin olmadığı da anlaşıldı. Bendoç isimli bir YouTube kullanıcısı da ‘Narin için fidan dikilecek’ diyerek insanları dolandırmış. Ayrıca, imamın telefonunda uygunsuz içerikler bulunduğu söylendi. Savcılıktaki görüşmede, telefonun yeni alınmış gibi olması nedeniyle bu kanaate varılmış. Bu dosyayla ilgili en çılgın şeylerden biri de bir dizide bu konuyla ilgili bir bölüm çekilmiş olması. Sanki buranın Türkiye olduğu unutuluyor. Kızını kaybetmiş bir annenin acısı yetmezmiş gibi, iffetiyle oynandı. Dosyada, Yüksel Hanım ile Salim Güran’ın hiç birbirini aramadığı açıkça mevcut. Yalan haberlerden biri de halı meselesidir. Tutanakta, halıların yıkanmadığı açıkça belirtiliyor. Buna rağmen, hâlâ müvekkilimin halı yıkadığına inanıp ‘yansın, gebersin’ diyenler var. Yine, Narin’in bir köpeği olduğu belirtiliyor. Adının Prenses olduğu söyleniyor. Ancak köpekle ilgili mide bulandırıcı şekilde algı yapıldı. Dosyada böyle bir köpek yok. Arif Güran’ın beyanı da bunu doğruluyor; böyle bir köpeğin olmadığını söylüyor. Biz o köpeği hiç tanıyamadık.”
### “MÜVEKKİLİMİZ BU SUÇU İŞLEMEDİ”
Anne Yüksel Güran’ın avukatı Furkan Çakır ise şu ifadeleri kullandı:
“Müvekkilimizin bu suçu işlemediği açıktır. Kendisi, Narin kızımız bulunduğu gün gözaltına alındı. Hani diyorsunuz ya, ‘O senin kızın değil, benim kızımız’ diye. Hadsizliği bırak. Sen sadece acısını anlayabilirsin. Sosyal medyacıların çok iyi bildiği bir ilke var: Masumiyet karinesi. Ben bu dosyada bu şekilde yargılansaydım, gerçekten üzülürdüm. Çünkü Yüksel Hanım’ı içeride tutabilecek gerçek anlamda bir delil yok. Herkes soruyor, ‘Yüksel Güran neden tutuklu?’ diye. Yüksel Güran, 21.09.2024 tarihinde Nevzat Bahtiyar’ın iffetsiz iddiasıyla suçlanıyor. Nevzat diyor ki, ‘Aldım, araca koydum, Yüksel Güran iki elini böyle yapmış ağlıyordu.’ Cinayet mahallesi ev olarak gösterildi, ‘Bunlar beraber hareket ediyor’ dediler. Biz, baz raporunun gerçek anlamda bilirkişi raporu olmadığını söylüyoruz. Bilirkişi olarak dosyaya sunulan kişilerin uzmanlık alanlarının ne olduğunu bilmiyorum, bana bunun izahatı yapılmadı. Ancak Bakanlık vekilleri, ‘Baz verileri doğrudur’ dedi. Biz kimseye ‘katil’ demiyoruz, hukuki nitelendirmesi bellidir. Bir parmak sallama konusu bu aralar çok popüler. Dün bir avukat parmak salladı, sanıkların olduğu tarafa. O parmak bir gün gelir seni gösterir. Yüksel Güran, ‘Ne dedi bana? Parmak gösterdi.’ Jandarma personeli de burada mı bilmiyorum, yarın öbür gün sen de savunulmaya muhtaç kalabilirsin. Umarım sana sesim geliyordur.”
Kaynak: Haberler.com