Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete'de yayımlanan yeni tebliğ, yumurta sektöründe önemli değişikliklere işaret ediyor. Bu düzenlemeyle birlikte, tüketicilere daha esneklik ve bilinç kazandırılması hedeflenirken, aynı zamanda gıda israfının önlenmesi ve taze kalite standartlarının yükseltilmesi amaçlanıyor.
Yumurta Etiketlerindeki Değişiklik
Artık market raflarındaki yumurta ambalajlarında "Son Tüketim Tarihi" ibaresi yerine "Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi" ifadesinin kullanılacak olması, tüketicilere yeni bir perspektif sunuyor. Bu değişiklik, tüketicilere yumurtaların belirli koşullarda belirtilen tarihten sonra da güvenle tüketilebileceği bilgisini vererek israfın önüne geçmeyi ve tazeliği korumayı amaçlıyor.
Yumurtaların Raf Ömründe Uzama
En dikkat çekici değişikliklerden biri, sofralık yumurtaların raf ömrünün 21 günden 28 güne çıkarılmasıdır. Bu sayede, yumurtaların marketlerde daha uzun süre kalabilmesi ve taze kalabilmesi sağlanarak ürün kayıplarının azaltılması hedefleniyor. Ancak, belirtilen sürenin sonunda sofralık olarak satılamayan yumurtaların endüstriyel kullanım için ayrılması dikkate alınmalıdır.
"Ekstra Taze" Yumurtalar için Kurallar
Yeni düzenleme, özellikle "ekstra taze" olarak nitelendirilen yumurtalar için belirli kurallar getiriyor. Bu kapsamda, bu kategorideki yumurtaların yumurtlandığı tarihten itibaren en geç 4 gün içinde sınıflandırılması, işaretlenmesi ve paketlenmesi zorunlu hale getirilmiştir. Bu adım, tüketicilere tazeliği garanti altına alırken sektörde kalite standartlarının yükseltilmesini sağlıyor.
Yumurtanın Tazeliğini Kontrol Etme Yöntemleri
"Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi" ile birlikte tüketicilerin yumurtanın tazeliğini anlamak için uygulayabilecekleri pratik yöntemlere yönelmeleri önemlidir. Bu noktada, en yaygın ve güvenilir yöntemlerden biri olan su testi oldukça etkilidir. Bu test sayesinde yumurtanın tazeliği kolayca kontrol edilebilir ve tüketicilerin daha bilinçli tercihler yapmaları desteklenir.
Sonuç
Yumurta sektöründe yapılan bu yeni düzenleme, tüketicilere daha fazla esneklik ve bilinç kazandırırken, sektördeki kalite standartlarının yükseltilmesine ve gıda israfının azaltılmasına yardımcı olacaktır. Tüketicilerin bu değişikliklere adapte olması ve taze kaliteye verilen önemin artması, hem sağlıklı beslenme hem de sürdürülebilirlik açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Özel İçerikler Burada: Diğer Yazıları Kaçırmayın
