Topuk dikeni, topuk ağrısının en sık yaşanan nedenlerinden biridir. Plantar fascia adı verilen kalın bant şeklindeki dokunun iltihaplanması yoluyla ortaya çıkan topuk dikeni, ağrı yaşanmasına neden olmaktadır. Plantar fascia dokusu ise, ayağın altında bulunmaktadır ve topuk kemiği ile ayak parmağı kemiklerini birbirine bağlamaktadır.
Genellikle sabahları daha ilk ayağa kalkıldığında, bıçak saplanmış hissine benzer ağrılar yaşanmasına sebep olan topuk dikeni, daha sonra ayak esnekliğini kazandığında ağrı da normal şekilde azalmaktadır. Fakat, çok fazla ayakta kalınması ya da uzun süre oturulduktan sonra ayağa kalkınması halinde tekrardan aynı şiddette ağrılar yaşanabilmektedir. Topuk dikeni özellikle koşucularda yaygın şekilde gözlenmektedir. Ayrıca, aşırı kilolu kişiler ile yetersiz spor ekipmanı özellikteki ayakkabıları kullanan kişilerde de gözlenmektedir.
Topuk Dikeni Oluşum Şekli
Normal koşullar altında plantar fascia dokusu, darbe absorbe edici şekilde görev yapmaktadır ve ayak kavisini destekleyici kiriş niteliğindedir. Bu kiriş üzerinde aşırı baskı oluştuğunda, fascia yapısında küçük yırtılmalar meydana gelmektedir. Tekrarlayan gerilme ve yırtılma ise, fascia dokusunun tahriş olmasına ya da iltihaplanmasına yol açmaktadır. Böylece topuk dikeni oluşmaktadır.
Belirti ve Bulgular
Topuk dikeninin belirtileri genellikle, ayak tabanında, topuğa yakın noktada yaşanan bıçak saplaması hissi veren ağrılar şeklindedir. Bu ağrılar genellikle sabahları uyanınca ilk adımda hissedilmekte, sonradan giderek azalmaktadır. Fakat, sürekli aynı pozisyonda durulduğunda veya oturulduğunda, ayağa kalkılması halinde bu ağrılar yeniden ortaya çıkmaktadır.
Risk Faktörleri
Topuk dikeni riskini artıran faktörler aşağıda belirtildiği şekildedir;
- 40 ile 60 yaş arası
- Uzun mesafe koşuları, bale, aerobik gibi dans ve egzersizler
- Düz tabanlı olunması
- Fazla kilolu olunması ve obezite
- Yürürken ayaklara yanlış basılması
- Öğretmen, stant görevlileri ya da uzun saatlerce yürünmesi gereken veya zorlu arazi ortamlarında yürünmesini gerektiren meslek grupları.
Komplikasyonlar
İhmal edilmiş topuk dikeni, kronik topuk ağrılarına ve normal aktivitelerin engellenmesine sebep olabilmektedir. Ayrıca topuk dikeni ileride, ayak, kalça, sırt ve diz sorunlarına da yol açabilmektedir.
Tanı ve Testler
Doktorun topuk tanısını koyabilmesi için ihtiyaç duyduğu veriler şu şekilde toplanmaktadır;
- Fiziksel muayene ile ayakta hassasiyet olup olmadığının kontrol edilmesi
- Eğer bir ağrı yaşanıyorsa bu ağrının yerinin tespit edilmesi
- X-ray (röntgen)
- Manyetik rezonans görüntüleme (EMAR).
Tedavi ve İlaçlar
Topuk dikeni yaşayan çoğu kişide basit bir tedavi programıyla bu sorun ortadan kaldırılabilmektedir. Bu tedavi yöntemleri şu şekildedir;
- İbuprofen (Advil, Motrin IB vb) ile naproxen (Aleve) gibi ağrı ve iltihap giderici ilaç tedavisi
- Fiziksel terapi ile esneme ve güçlendirme egzersizleri
- Gece atelleri (ayak kemeri boyunca takılan yay)
- Ortez
- Steroid iğneleri
- Ekstrakorporeal şok dalga tedavisi (ses dalgaları kullanılır)
- Ameliyat.
Koruyucu Tedbirler
Hem topuk dikeni riskini azaltan hem de var olan topuk dikeni ağrılarının dindirilmesine yardımcı olan bazı tedbirler şu şekildedir;
- Sağlıklı kilo değerlerini korumaya özen göstermek
- Spor yapmaya uygun ayakkabılar tercih etmek
- Yürüyüş ya da tempolu yavaş koşu yerine, yüzme ve bisiklet gibi ayak tabanına baskı yapmayan sporları tercih etmek
- Evde hafif açma-germe egzersizleri yapmak.
Topuk Dikenine Ne İyi Gelir?
Topuk dikenine iyi gelen bazı doğal şifa kaynakları ve evde uygulanabilecek yöntemler aşağıda belirtildiği şekildedir; 1.Esneme Egzersizleri Esneme egzersizleri, ayak ve alt bacak kaslarını kapsamakta ve topuk dikeninden kaynaklanan ağrıların kontrol altına alınmasında en etkili yöntemdir. Baldır ve diğer bacak kaslarındaki iltihaplanmanın azalmasına yardımcı olan esneme egzersizleri, daha rahat hareket edilmesini sağlamaktadır. Buna göre;
- Sabahları yataktan çıkmadan önce, ayak, alt bacak kasları, baldır ve ayak parmağı kaslarınızı esnetiniz. Yatakta oturarak, ayaklarınızı kendinize doğru yavaşça çekin ve 30 saniye kadar bekleyin. Bu işlemi 1-2 kere tekrarlayın. Böylece sabahları yaşanan ağrılarınızı azaltabilirsiniz.
- Ya da ayaklarınızın altında donmuş su şişesi yuvarlayın ve çok hafif baskı uygulayın. Bu işlemi günde bir defa birkaç dakikalığına yapınız.
- Bunların dışında, doktorunuza danışarak bir fiziksel eğitmenden yardım alabilirsiniz.
2.Ayak Masajı Ayak masajı, hem ağrıların hem de iltihaplanmanın iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Düzenli olarak yapılan masaj, kan dolaşımını düzenlemekte ve topuk dikeninden etkilenen bölgedeki baskının giderilmesine yardımcı olmaktadır. Buna göre;
- Ayak tabanınıza, ılık zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı ya da susam yağı ile, 10 dakika boyunca yavaşça masaj yapabilirsiniz. Bu işlemi, özellikle de gece uyumadan önce, günde birkaç kere tekrarlayınız.
- Ya da elektrikli masaj aletleri yardımıyla ayak tabanınıza ve topuklarınıza masaj yapabilirsiniz.
3.Soğuk Kompres
Soğuk kompres, topuk dikeninden kaynaklanan iltihaplanma ve ağrıların giderilmesine yardımcı olmaktadır.
- İnce bir havlu içine buz parçalarını koyup ayak tabanınıza uygulayınız ya da ayağınızın altında buz dolu şişe çeviriniz.
- Alternatif olarak, etkilenen alana 5 dakika boyunca soğuk kompres yapınız.
- Bu uygulamalardan herhangi birini günde birkaç kere veya aktivite sonrası tekrarlayınız.
NOT: Buzu doğrudan topuğunuza sürmeyiniz. 4.Epsom Tuzu Epsom tuzu magnezyum sülfat kristallerinden oluşmaktadır ve topuk dikeninden kaynaklanan ağrı ile iltihaplanmayı dindirmektedir. Ayrıca Epsom tuzu, kas ve bağ dokularının iyileşmesine yardımcı olmaktadır. 2-3 çorba kaşığı Epsom tuzunu sıcak suyla dolu, geniş bir kova ya da küçük bir küvete ekleyiniz. Ayaklarınızı bu su içinde 10-15 dakika boyunca, günde iki kere bekletiniz. Ayaklarınız su içerisinde beklerken masaj da yapabilirsiniz. Bu işlemi haftada birkaç kere yapabilirsiniz. 5.Zerdeçal İçeriğinde bulunan kurkumin bileşeni sayesinde zerdeçal, doğal ağrı kesici ve anti-iltihap özellikler göstermektedir.
- 1 çay kaşığı zerdeçalı bir fincan süte ekleyin ve kısık ateşte ısıtın. İçine biraz bal ekleyip, her gece yatmadan önce içiniz.
- Ya da doktora danıştıktan sonra, günde 2 kere 400-600 miligramlık kurkumin takviyesi kullanabilirsiniz.
6.Zencefil Anti-iltihap ve doğal ağrı kesici özellikleri olan zencefil, topuk dikenine iyi gelmektedir. Bu durumda;
- 1 çorba kaşığı rendelenmiş zencefili 1 fincan suya ekleyiniz ve birkaç dakika kaynatınız. 10 dakika kadar demleyiniz ve çok soğutmadan ama dilinizi de yakmadan içiniz. Bu çayı, günde 2-3 fincan içiniz.
- Ayrıca yemeklerinize zencefil ekleyebilir ya da doktora danışmanızın ardından zencefil takviyesi kullanabilirsiniz.
7.Elma Sirkesi Ağrı dindirici ve anti-iltihap etki gösteren elma sirkesini şu şekilde kullanabilirsiniz;
- 1 çorba kaşığı çiğ, filtre edilmemiş elma sirkesi ile 1 çay kaşığı balı 1 su bardağı sıcak su ile karıştırınız ve günde birkaç kere içiniz.
- Ya da 2 çorba kaşığı elma sirkesini sıcak su dolu kovaya ekleyip, ayaklarınızı içinde 5-10 dakikalığına, günde iki kere bekletebilirsiniz.
8.Kırmızı Biber Kapsaisin içeren kırmızı biber, doğal bir ağrı kesicidir ve topuk dikeninden kaynaklanan, kas sertleşmelerine iyi gelmektedir.
- Yarım çay kaşığı kırmızı biber tozunu, yarım kova sıcak suya ekleyiniz ve günde birkaç defa 10 dakika boyunca ayaklarınızı bu suyun içinde bekletiniz.
- Ya da doktora danıştıktan sonra, kapsaisin içeren ve reçetesiz satılan kremlerden alabilirsiniz.
NOT: İltihaplı ya da yaralı cilt üzerinde kırmızı biber uygulamasını denemeyiniz. 9.Balık Yağı Eikosapentaenoik asit (EPA) ve omega 3 çoklu yağ asitleri bakımından zengin olan balık yağı, kas sertliğini ve kas ağrılarını azaltmaktadır. Ton balığı ve somon gibi soğuk su balıkları tüketebilir ya da doktora danıştıktan sonra, günde iki kere 3 gramlık balık yağı takviyesi kullanabilirsiniz. NOT: Eğer kan inceltici ilaç ya da diyabet ilacı kullanıyorsanız, balık yağı takviyesi kullanmadan mutlaka doktora danışmanız gerekmektedir. 10.Beslenmede Değişiklik İltihaplanmayı ve ağrıları azaltmak için, anti-iltihap özellikleri olan, sızma zeytinyağı, sarımsak, zencefil, ekşi kiraz, somon balığı, ceviz, badem, dut, ahududu, böğürtlen, çilek ve tatlı patates gibi besinleri tercih ediniz. Bunların yanı sıra, C ve A vitamini bakımından zengin, çinko ve kalsiyum içeriği yüksek besinler ile amino asit içeriği bakımından zengin besinler tüketerek, bağ dokunuzun güçlenmesini sağlayabilirsiniz. Üstelik, anti-oksidan gıdalar tüketerek, vücudunuzda serbest radikal yapılanmasını önleyebilirsiniz. NOT: Burada anlatılan doğal yöntemleri doktorunuza danıştıktan sonra uygulamanız daha sağlıklı olacaktır. Ayrıca, bu yöntemleri denediğiniz halde, topuk dikeni şikayetlerinizde azalma ya da iyileşme gerçekleşmemiş veya topuk dikeni sorunu kalıcı ve inatçı şekilde devam etmiş ise, mutlaka bir doktora gitmeniz gerekmektedir.