Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky, Rusya ile arasında oluşan tampon bölge önerilerine şiddetle karşı çıkarken, savaşın teknolojik boyutunu göz ardı eden yaklaşımları eleştirdi. Rusya’nın ağır silahların 10 kilometre ötesine çekilmesinin, insansız hava araçlarının hedef olması nedeniyle mümkün olmadığını savladı. Avrupa’daki diplomatik çabalar ve ABD liderliğindeki girişimler, Rusya’nın barış sürecini sabote etmeye devam etmesiyle sonuçlanırken, Ukrayna’nın barış müzakerelere açık olduğu vurgulandı.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky, Rusya ile arasında oluşan tampon bölge önerilerine şiddetle karşı çıkarken, savaşın teknolojik boyutunu göz ardı eden yaklaşımları eleştirdi. Rusya’nın ağır silahların 10 kilometre ötesine çekilmesinin, insansız hava araçlarının hedef olması nedeniyle mümkün olmadığını savladı. Avrupa’daki diplomatik çabalar ve ABD liderliğindeki girişimler, Rusya’nın barış sürecini sabote etmeye devam etmesiyle sonuçlanırken, Ukrayna’nın barış müzakerelere açık olduğu vurgulandı.
Ukrayna’nın Şiddetli Cephe Stratejisi: 40 Kilometrelik ‘Ölü Bölge’ Teklifi Avrupa Liderleri Tarafından Reddedildi
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky, Avrupa kıtasının en üst düzey temsilcileriyle yaptığı son görüşmelerde, Rusya toprakları arasında oluşturulması önerilen 40 kilometrelik bir tampon bölge fikrini kararlılıkla reddetti. Bu girişim, savaşın ilk günlerinden itibaren tartışma konusu olmuş, ancak Zelensky’nin bu konudaki ret kararı, Avrupa’nın barış arayışındaki belirsizliği daha da pekiştirdi. Kiev’de gazetecilere yaptığı açıklamalar, Rusya’nın savaş taktiklerindeki değişime dair önemli bir ipucu sunarken, aynı zamanda Avrupa’nın ateşkes arayışındaki pragmatik zorluklarını da gözler önüne serdi.
‘Teknoloji Anlayışını Yadsıyan Bir Öneri’
Zelensky’nin, bu tür bir öneriyi “sadece savaşın teknolojik boyutunu kavramayanlar tarafından üretildiğini” iddia etmesi, Rusya’nın mevcut stratejisine dair doğrudan bir eleştiri oldu. Mevcut savaşın dinamiklerini, yani insansız hava araçlarının (İHA) yoğun kullanımı ve hedeflere doğrudan saldırı gibi faktörleri göz ardı eden bir yaklaşımdan duyulan rahatsızlık, Ukrayna’nın cephe hattındaki tutumunu şekillendirmektedir. Bu noktada, cephe hattında zaten bir “ölü bölge” veya “gri bölge” oluştuğunu vurgulaması, Rusya’nın savaşın getirdiği zorlukları da göz ardı etmiyor. Ağır silahların 10 kilometreden fazla uzak tutulması, bölgenin güvenli hale getirilmesi için bir strateji olarak kabul ediliyor.
Barış Girişimi: Avrupa Diplomasisinin Belirsizliği
Avrupa ülkelerinden bazı diplomatik kaynaklar, Ukrayna ile Rusya arasında bir tür silahsızlandırılmış toprak şeridi oluşturulmasını önermişti. Bu plan, Kuzey ve Güney Kore arasındaki askerden arındırılmış bölge ya da Soğuk Savaş dönemindeki Demir Perde gibi bir yapıya benzemesi hedefleniyordu. Ancak, Zelensky’nin bu teklife karşı çıkışı, barış arayışında Avrupa’nın farklı perspektiflerini yansıtıyor. Rusya’dan daha fazla uzaklaşmak isteyen bir yaklaşım yerine, Ukrayna, kendi toprak bütünlüğünü koruma stratejisine odaklanmayı sürdürüyor. Bu durum, Ukrayna’nın geografik bütünlüğünü ve askeri direncini vurgulaması açısından kritik bir öneme sahip.
Rusya’nın Diplomasiye Hazır Olmaması: Stratejik Bir Yaklaşım
Zelensky, Rusya’nın diplomasiye “gerçek anlamda hazır olmadığını” savundu. Kremlin’in, barış yerine savaşın sürdürülmesi yönünde hamleler yaptığını iddia etti. Bu değerlendirme, ABD’nin önderliğindeki diplomatik çabaların somut ilerleme kaydetmemesi ile paralelliği oluşturuyor. ABD’nin önderliğindeki girişimlerin, Rusya’nın tavrı nedeniyle beklenen sonuçları vermediği görülüyor. Bu durum, uluslararası arenada Ukrayna’nın tek başına ve sivil destekle devam eden barış arayışlarına işaret ediyor.
En Büyük Hava Saldırısı ve Avrupa’nın Tepkisi
Rusya’nın Kiev’e yönelik 629 füze ve insansız hava aracıyla gerçekleştirdiği saldırı, savaşın başından itibaren kaydedilen en büyük hava saldırılarından biri olarak kayıtlara geçti. 23 kişinin hayatını kaybettiği saldırı, Avrupa liderlerinin tepkilerini tıkırdatırken, Avrupa’nın güvenlik algısını da derinden etkiledi. Saldırının, AB ofislerine yakın bir noktaya düşmesi, Avrupa’nın Rusya’ya karşı güvenlik önlemlerini artırma yönündeki kararını hızlandırdı. Fransa Başbakanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Merz, Rusya’ya yönelik baskının artırılacağını ve Ukrayna’ya yönelik askeri desteklerin devam edeceğini açıkça belirtti.
Güvenlik Garantisi Arayışları ve Uluslararası Destek
Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, ABD’nin barış sürecine yönelik diplomatik adımlarını değerlendirmek üzere New York’ta temaslarda bulundu. Yermak, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başkan Yardımcısı JD Vance ve Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff ile görüştü. Bu görüşmeler, Ukrayna’nın ABD’nin barış girişimlerine olan açık desteğini teyit ederken, aynı zamanda Ukrayna’nın uluslararası desteğini güçlendirme çabalarını da gösteriyor. AB Dış Politika Şefi Kaja Kallas ise, Rusya’nın sivillere yönelik saldırılarını “barış sürecine doğrudan sabotaj” olarak değerlendirerek, saldırıların uluslararası hukukun ihlali olduğunu vurguladı.
Ekonomik ve Diplomatik Zorluklar
Ukrayna, sadece askeri bir mücadele vererek değil, aynı zamanda ekonomik ve diplomatik zorluklarla da başa çıkmaya çalışıyor. Bu süreçte, uluslararası finans kuruluşlardan ve diğer ülkelerden finansal destek alması, Ukrayna’nın savaş ekonomisini sürdürmesi ve uluslararası arenada dış politikalarını destekleyen ülkelerle ilişkilerini güçlendirmesi açısından kritik önem taşıyor.
Daha Fazlasını Keşfedin
