Tokat’ın Niksar ilçesindeki Yazıcık beldesinde planlanan bentonit madeni projesi protesto edildi
Yazıcık beldesinde planlanan bentonit madeni projesine karşı yöre halkı, çevreciler ve siyasi temsilciler bir araya geldi. Yapılan açıklamalarda, projenin sadece çevre değil, bölge ekonomisi ve halk sağlığı açısından da ciddi tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Tokat Milletvekili, bölge halkının iradesine sahip çıkılması gerektiğini belirterek, ❝Yazıcık halkının istemediği hiçbir proje meşru değildir❞ dedi.
“Tokat’ın %46’sı Maden Ruhsatlı”
Milletvekili, Tokat ve çevresinin doğal varlıklarının büyük oranda maden ruhsatı altında olduğunu hatırlattı:
– ❝Tokat ve çevresinin %46’sı maden ruhsatlı. Ormanların %44’ü, tarım alanlarının %27’si, meraların %56’sı, korunan alanların %38’i madencilik tehdidi altında.❞
Bu projenin sadece Yazıcık için değil, Türkiye’nin dört bir yanında süren benzer doğa tahribatlarının bir parçası olduğunu belirtti.
Deprem Gerçeği de Hatırlatıldı
Bölgenin Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer aldığına dikkat çekilerek, 1939 ve 1942 depremleriyle yaşanan acılar hatırlatıldı. ❝Bu gerçeği görmezden gelmelerine müsaade etmeyeceğiz❞ diyen milletvekili, maden sahasının olası bir depremde daha büyük felaketlere yol açabileceğini söyledi.
“Suyumuz, Toprağımız, Havayla Yaşam Filizlenecek”
Konuşmada, bölgedeki doğal varlıkların – başta Düden ve Laldız yaylaları olmak üzere – sadece coğrafi değil, kültürel ve toplumsal değer taşıdığı vurgulandı. ❝Bu yaylaların üzerine maden tozu çöksün mü istiyoruz?❞ sorusu, kalabalık tarafından “Hayır!” yanıtıyla karşılandı.
Milletvekili, ❝Bu doğa giderse biz de gideriz❞ diyerek, tarımın, hayvancılığın ve yaşamın tehdit altında olduğunu ifade etti.
Ministeri Çağrı: “ÇED Süreci Durdurulsun”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na seslenen milletvekili, ❝Yazıcık halkının iradesine saygı duyun. Bu projenin ÇED sürecini derhal durdurun, ruhsatı iptal edin❞ çağrısında bulundu.
“Bizi Susturamayacaklar”
Halk ozanı Murat Akkaya’nın dizelerine de yer verilen konuşmanın sonunda şu mesaj verildi:
❝Bu topraklarda maden değil, yaşam filizlenecek. Yazıcık bizim evimiz, ekmeğimizdir, geçmişimizdir, geleceğimizdir.❞