Nibel Genç, 1972’de Muş’ta doğan 53 yaşındaki yazarı ve aktivist, uzun yıllar Bakırköy Kadın Cezaevi’nde, 1995-2025 yılları arasında PKK üyeliği suçlamasıyla geçirdiği 31 yıllık hapis ardından 20 Ağustos 2025’te serbest bırakılmış ve edebiyat çevrelerinin yanı sıra siyasi gruplar tarafından coşkuyla karşılanmıştır.
Nibel Genç: Özgürlük Arayışında Bir Yazar ve Aktivist
1972 yılında Muş’un kalabalık sokaklarında hayatın temellerini atan Nibel Genç, modern Türkiye’nin sosyal ve politik arenasında dikkat çekici bir figür haline geldi. Onun hikayesi, tutuklu bir yazarın sadece bireysel özgürlüğünü değil, aynı zamanda toplumsal adalet ve eşitlik taleplerini yükselten bir simge haline geldi. Nibel Genç’in hayatı, 1995’te başlayan ve 31 yıl süren karanlık bir dönemle kesişti; bir politik suçlama, uzun süren bir cezaevi deneyimi ve nihayetinde özgürlüğe giden zorlu bir mücadele.
Edebiyat ve Akademik YOLCULUK
Genç’in hayatına, İstanbul Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nde başladı. Bu eğitim, onun yaratıcı ve ifade gücü yüksek bir birey olma potansiyelini ortaya çıkardı. Ancak, üniversite hayatının ortasında, Genç’in siyasi görüşleri ve aktivizmi onu daha geniş bir mücadele alanına sürükledi. Hukuk Fakültesi’ndeki eğitimine devam etse de, siyasi arenadaki rolü onu üniversite hayatından ayırdı. Bu dönemde, Genç’in zihinsel ve duygusal gelişiminde, edebiyat ve özellikle de öykü yazarlığı, önemli bir rol oynadı.
Edebi İfade ve Tanınma
Genç’in edebi hayatı, özellikle de öyküleri ile dikkat çekici bir şekilde gelişti. Siya ve Mahsus Mahal gibi dergilerde yayımlanan eserleri, onun iç dünyasını ve toplumsal eleştirel yaklaşımını okuyucuya taşırken, aynı zamanda edebiyat çevrelerinde de bir ilgi uyandırdı. 1995’te, Akdeniz Ülkeleri Forum Yarışması’nda birincilik elde etmesi, onun yeteneğinin ve azminin bir göstergesi oldu. Bu başarı, onun çalışmaları için yeni kapılar açarken, aynı zamanda toplumsal sorunlara duyarlılığını da artırdı. Kıyıya Vuran Dalgalar antolojisinde yer alması ve “Mısır Koçanlarını Kızartan Koku” adlı romanının yayınlanması, Genç’in edebi dünyasında bir dönüm noktası oldu.
Yargı Süreci ve Cezaevi Deneyimi
1995’te, PKK üyeliği suçlamasıyla gözaltına alınan Nibel Genç, Bakırköy Kadın Cezaevi’ne gönderildi. Bu süreçte, onun hikayesi sadece bir bireyin suçlanması ve hapse atılmasıyla sınırlı kalmadı; aynı zamanda Türkiye’de yaşanan siyasi gerilimlerin ve insan hakları ihlallerinin bir yansıması haline geldi. 31 yıl boyunca cezaevinde kalan Genç, bu süreçte sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda psikolojik ve duygusal olarak da büyük bir yıpranma yaşadı. Bu uzun süre, onun direncini ve azmini daha da pekiştirdi.
Tahliye ve Özgürlüğe Giden Yol
2024 Eylül ayında beklenen tahliyesi gerçekleşmeden önce, İdare ve Gözlem Kurulu’nun olumsuz raporu, tahliyesini engelleyen en önemli faktör oldu. Ancak, 14 Eylül 2025’te, Kurul’un kararı değişti ve Genç, 20 Ağustos 2025’te Bakırköy Kadın Cezaevi’nden serbest bırakıldı. Bu tahliye, sadece Genç için değil, aynı zamanda Türkiye’de insan hakları savunucuları, demokratik hareketler ve sosyal aktivistler için bir zafer oldu. Tahliye sırasında toplanan kalabalık, DEM Parti temsilcileri, TJA aktivistleri ve MATUHAY-DER yöneticileri ile ailesi tarafından karşılandı. “Jin, jiyan, azadi” (Kadın, yaşam, özgürlük) sloganlarıyla yankılanan bu karşılaşma, edebiyat çevrelerinde ve siyasi gruplarda geniş yankı uyandırdı. Genç, serbest kalmasının ardından, diğer tutukluların da özgürlüklerine kavuşmasını temenni ederek, adalet ve eşitlik taleplerini sürdürmeye devam etti.
Doğum Tarihi ve Yaş Bilgisi
Nibel Genç, 1972 yılında Muş’ta doğdu. 2025 yılı itibarıyla 53 yaşındadır.
Önemli Eserleri ve Aktivizmi
Genç’in “Mısır Koçanlarını Kızartan Koku” adlı romanı, onun edebi dünyasında önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca, öyküleri ve antolojilerde yer alan eserleri, onun yeteneğini ve toplumsal duyarlılığını göstermektedir.
Sonuç
Nibel Genç’in hikayesi, Türkiye’nin karanlık dönemlerinde direnişi, adaleti ve özgürlüğü temsil eden bir simge olmaya devam ediyor. Onun hikayesi, sadece bir yazarı değil, aynı zamanda insan hakları savunuculuğunun ve sosyal aktivizminin önemini hatırlatıyor.
Daha Fazlasını Keşfedin



